Bacakta derin toplardamarlar ve yüzeyel toplardamarlar vardır. Derin toplardamarlar kasların arasında yer alır. Bacaktaki kirli kanın büyük kısmını bu damarlar sistemik dolaşıma getirir, bunlara herhangi bir işlem yapılmaz.
Yüzeyel toplardamarlar ise büyük safen ven ve küçük safen ven adını alır. Bunlara yedek toplardamarlar denir. Bu toplardamarlara yedek toplardamar denilmesinin nedeni, bunlar bacaktan çıkarılsa da bacağa zarar gelmez, kirli kan derin toplardamarlar aracılığıyla taşınmaya devam eder. Bu toplardamarların içinde, kirli kanın yukarı taşınmasında yardımcı olan, damar seyri boyunca aralıklarla yerleşmiş kapakçıklar bulunmaktadır.
Bunlar tek taraflı valv gibi çalışırlar. Yukarı, sistemik dolaşıma doğru gidişe izin verir, aşağıya geçişe izin vermezler. Bu kapakçıklar o damarın normal çapına göre dizayn edilmiştir.
150 cm boyunda 45 kilo birinin bacak damar çapı ile 190 cm boyunda 110 kilo birinin damar çapı aynı olamaz. Bu nedenle burada çaptan çok içindeki kapakçıkların fonksiyonu önemlidir. Bu da Ayakta Bilateral Venöz Doppler Ultrason ile tespit edilebilir. Ayrıca bu derin ve yüzeyel toplardamarlar arasında ekstra bağlantı damarları mevcuttur. Bunlara da perforan venler denilmektedir.
Varis, bacaktaki kirli kanı yukarı taşıyan yedek toplardamarların ya da tanımlanan perforan venlerin genişlemesidir. Buna bağlı olarak damar içindeki kapakçıklar artık fonksiyon göremez ve kirli kan bacakta birikir. Kirli kanın birikmesi sonrası ağrı, kramplar ve renk değişiklikleri meydana gelir.
Bazen perforan venlerdeki genişleme ise yüzeyde kılcal damarlardan tutun da büyük büküntülü damarlara kadar birçok varise neden olabilmektedirler. Bunlar da Doppler Ultrason ile değerlendirilmeli, tedavi planı ona göre planlanmalıdır.
Varis tedavisi, hastanın detaylı bir şekilde muayene edilmesi sonrası yapılır. Hasta elle ve gözle muayene edildikten sonra Doppler ultrasonla da değerlendirilmelidir. Ardından hangi tedavi yapılacağı, ne kadar süreceği belirlenir. Varis tedavisi sırasında da ultrason ile damarların kontrolü, hastanın tedavisi açısından hayati önem arzetmektedir.
Genel anestezi ya da spinal anestezi yani belden uyuşturma ile ameliyathanede yapılmaktadır. Kasıktan kesi yapılır, damar kopartılarak çıkarılır.
Damarın derin damara bağlandığı yer bağlanır. Yedek damarın dallarının uçları açık kalır, buralardan kanama olmaması için en az 1 ay yatak istirahati gerekir.
Ameliyat sonrasında; bu bir koparma işlemi olduğu için bir süre sonra vücut koparılan damarların yerine yeni büküntülü damarlar oluşturabilir, oluşan yeni damarların tekrar tedavi edilmesi de oldukça zor olur.
Genel anestezi ya da spinal anestezi gerektiğinden mutlaka hastane ortamında yapılmalıdır. Kesiler ve dikişler olur. Hastanın yara iyileşmesi vakit alır.
Yatak istirahati sırasında derin damarlarda ve ya güdük kalan yedek damar ağzında pıhtı oluşup sistemik dolaşımla akciğere gidebilir, sıkıntılı sonuçlar oluşabilir.
Sadece femoral blok yani bacağın uyuşturulması ile yapılabilir. Uyuşturma sırasında hasta uyanık olur, sadece bacağı uyuşturulur.
Diş tedavisi gibi, klinik ortamında yapılabilmektedir. Tedavi yapıldıktan sonra hasta yürüyerek klinikten çıkabilir. Sadece uyuşukluğun geçmesi sırasında birkaç saat dikkatli yürümesi, yanında birinin olması önerilir.
Kesi dikiş olmaz, yatak istirahati gerekmez. Hasta ertesi günü normal hayatına dönebilmektedir.
Bu yöntemlerin hepsinde, damarın iç yüzeyi yakılmaktadır. İşlem ultrason eşliğinde uzman bir radyolog kontrolünde yapılmalıdır. Damarın iç yüzü yakıldığında damar ve içindeki kirli kan plastiğe ateş gösterilmiş gibi büzüşüp yapışır, bir daha orada göllenme olmaz.
İlk 1 ay vücut bu damarı açmaya çalışır, hasta o dönemi gündüz giyip gece çıkarılan varis çorabı ile geçirebilir. Sonrasında vücut bu yanan damarı yavaş yavaş yoketmeye başlar.
Lazerle tedavi edilen damarın büküntülü yan dalları, ince kılcallar köpük skleroterapi ile tedavi edilir. Köpük skleroterapide kullanılan ilaç, damarın iç yüzeyini yakan bir kimyasaldır. Belli oranda havayla karıştırılarak köpük haline getirilen ilaç, ultrason kontrolünde hastalıklı damar içine enjekte edilir.
Damar duvarına değdiği yerlerde duvar yanar ve yapışır. Bu bir yanık işlemidir, ilaç yakıcıdır. Özellikle ilk 2-3 gün işlem yapılan damarları kaşımamak, vurmamak, çarpmamak lazım, yoksa yara oluşabilir. Dikkat edilirse problem olmaz. İşlemden sonra hafif lekeler oluşabilir, olursa leke kremleri önerilir.
Varis tedavisinde en etkili yöntem, hastanın muayenesi sonrasında belli olacaktır. Hastanın öncelikle işlemi yapacak doktor tarafından değerlendirilmesi, daha sonra Doppler ultrason ile değerlendirilmesi ve venöz harita çıkarılması gerekir. Hızlı ve etkili tedavi yöntemleri ise genellikle ameliyatsız tedavi yöntemleridir. Hangisinin ne kadar süreyle yapılacağı muayene ve venöz haritalama sonrası belli olur.
En iyi varis tedavisi diye bir şey var. Ancak bu hastanın muayenesi sonrası belli olacaktır. Aynı insanın iki bacağındaki damar yapısı bile birbirinin aynı olmamaktadır. Bu nedenle mutlaka muayene etmek, ardından Doppler Ultrason ile bacakların venöz haritasını çıkarmak gereklidir. Bu venöz haritaya göre de yapılacak tedavi şekli ve süresi belli olur. Hastaya özel yapılan varis tedavisi, en iyi varis tedavisidir.
Ameliyat edilmesi gerekiyor denilen tüm damarlar lazerle ve bağlantılı damarlar da köpükle tedavi edilebilir. Şu damarlar ameliyatlık bu damarlar lazerlik diye bir ayırım yoktur. Öncesinde hastanın mutlaka muayene olması ve mümkünse muayene eden doktor tarafından Doppler ultrasonla değerlendirilip venöz harita çıkarılması gerekmektedir. Girişimsel Radyoloji Uzmanları bu nedenle varis tedavisinde belirgin fark yaratabilmektedir.